Bu filmle ilgili sinema dilinde bir eleştiriye kalkışmayacağım elbette fakat bu filmin bana farklı hissettirdiği çok fazla karakteri şema diliyle anlatmayı deneyeceğim.

Bu filmde bir çoğu filme konu olmuş olan çoklu kimlik bozukluğu hastasıdır. Bu vakalara nadiren rastlanmakta olması sebebiyle de onları tartışma konusu yapmıştır. Aslında biliriz ki şema terapi çoklu kişilik bozukluğundaki karakterlerin dağılmasıyla oldukça ilişkilidir ve sınır kişilik bozukluğunda olduğu gibi modlar çok net gözükür. Fakat çoklu kişilik bozukluğunda şemadaki modlardan farklı olarak aynı moda işaret eden karakterden birden fazla vardır. Yani birden fazla incinmiş çocuk gibi… biliyor olmama rağmen gerçekten çok şaşırdım ve etkilendim.

Ana karakter Kevin’in tanıştığımız her karakteri yaş, cinsiyet, dil, din, ırk açısından farklılık göstermektedir. Her biri de yaşanan bir travmada bölünerek yeni bir karakter olarak oluşmuştur ve ana karakteri yaşanandan uzak tutmuştur. Ana karakter bu sebeple yıllar öncesinde saklı kalmayı başarmıştır. Her biri ayrı bir kök anılara sahiptir ve aslında herkes kevin için orada olsa da bazıları birbirilerini tanırlar bazıları ise tanımazlar.

Tüm bu örüntüde şema terapideki modlar aklıma geliyor ve yine ortak amaca hizmet ederek ana karakteri korumaya çalışıyorlar. Bu modları böylesine bir karakter olarak canlı görebilmek beni çok heyecanlandırdı. Artık terapinin de etkisiyle bazı karakterlerin üst üste bindiğini birbirlerini maniple ettikleri, birbirlerinden saklandıkları ama neticede tanışık oldukları görülüyor. Elbette başlangıç travması olarak anne tarafından reddedilme ve güvensiz bağlanmayla istismara uğrayan çocuğun kök anılarını görmekteyiz. Sonraki travmalara değinilmemiş olsa da filmde şimdiki zamanda yalnızlıkla ve yetişkin yaşamıyla başa çıkamayan başrolün yeni bir karakter oluşturduğunu, yaşadığını yaşatmaya doğru evrildiğini izlemekteyiz. Yeni oluşan saldırgan karakterin şema aşırı telafisinde olduğu görülmektedir ve bazı diğer karakterleri de tanımaktadır, diğer karakterler de ondan bahsetmektedir. Bazıları terapistine güvenmekte ve yardım çağrısında bulunmakta başları ise terapistten kaçınmaktadır. Neticede saldırgan karakter kendini feda şeması olan ve ana karakterin yaşadığı yere giden terapistle de savaşa girmiştir. Bu durum ise terapistin hayatına mal olarak terapistlerin genelinde rastlanan kendini fedanın sonucuyla bizi yüzleştirmektedir.

Bir terapist olarak hem şaşırarak hem etkilenerek hem de kendini fedanın üzücü sonucuyla yüzleşerek izledim.

“Blog yazıları bilgilendirme amaçlıdır. Tıbbi tavsiye veya tedavi yöntemi olarak değerlendirilmemelidir.”